Prof. Dr. Yavuzer: Omurilik yaralanmasında rehabilitasyon kişiye özel planlanmalı

Omurilik hasarının, trafik kazası, yüksekten düşme, spor yaralanmaları veya çeşitli hastalıklar sonucu oluşup, hareket ve duyu kayıplarına yol açabildiğini söyleyen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Güneş Yavuzer, doğru rehabilitasyon yöntemleriyle bu kayıplar nedeniyle gelişen bağımlılığın önemli ölçüde kontrol altına alınabileceğini belirtti. Yavuzer, “Her hastanın omurilik yaralanması seviyesi farklıdır, bu nedenle rehabilitasyon kişiye özel planlanmalıdır” dedi.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Güneş Yavuzer, Romatem Move bünyesinde omurilik hasarı olan hastalar için robotik rehabilitasyon, sanal gerçeklik (VR) terapileri ve dijital sağlık çözümleri kullandıklarını aktardı. Yavuzer, ” Bu yöntemler, hastanın hareket düzeyine göre ayarlanabilen sistemler ve yazılımlarla desteklenir. Böylece sinir-kas koordinasyonu, tekrar ve doğru hareket paternleriyle daha etkin biçimde yeniden yapılandırılır. Hastaların tedavi seanslarının yanı sıra evde de dijital uygulamalarla egzersiz yapabilmeleri, iyileşme sürecine devamlılık sağlar” diye konuştu.

“Temel hedefi hastaların günlük yaşam aktivitelerine en az destekle katılabilmesi”

Omurilik hasarının bağımsız hareket kapasitesini ciddi şekilde etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Yavuzer, “Rehabilitasyonun temel hedefi hastaların günlük yaşam aktivitelerine en az destekle katılabilmesidir. Yürüme ve denge becerilerinin geliştirilmesi, ince motor fonksiyonların çalıştırılması, bağırsak-mesane kontrolünün düzenlenmesi ve ağrı yönetimi, rehabilitasyon programının önemli bileşenleridir” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Yavuzer, “Fiziksel iyileşmenin yanı sıra psikolojik desteğin de kritik rolü var. Hastanın motivasyonunu yükseltmek, sosyal hayata ve mesleki yaşama uyumu kolaylaştırmak en önemli amaçlarımızdandır” dedi.

Robotik yürüme sistemlerinin kas gücünün yeniden kazanılmasına yardımcı olduğuna değinen Prof. Dr. Yavuzer, düzenli uygulamalarla tekerlekli sandalye ihtiyacının azalabileceğini ve hatta bazı hastaların tamamen bağımsız yürüyebileceğini belirtti. Günlük yaşam becerilerindeki iyileşmelerin hastaların yaşam kalitesini arttırdığına işaret etti.

“Gündelik yaşama dönüş daha hızlı gerçekleşiyor”

Omurilik hasarı rehabilitasyonunun uzun soluklu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yavuzer, “Her hastanın klinik durumu ve beklentisi farklıdır. Kişiye özel programlarla egzersizleri teknolojik cihazlarla destekliyoruz. Evde de devam eden çalışmalar sayesinde gündelik yaşama dönüş daha hızlı ve güvenli gerçekleşiyor” dedi. (DHA)

Related Posts

Kırmızı besinlerdeki gizli güç

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Mehmet Uçar kırmızı renkli sebze-meyvelerde bulunan ve güçlü bir antioksidan olan likopenin özellikle kanser ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisiyle öne çıktığını belirtti.

Zayıflar daha uzun yaşıyor! Uzmanı uyarı: Çok yemek tümörü besliyor

Geçmişten günümüze halk arasındaki yaygın inanışa göre, yemek yendikçe vücut direnci artar ve hastalıklara karşı güçlenilir. Oysa bilim bunun tam tersini söylüyor. Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji Uzmanı, Onkolojik Bilimler Koordinatörü Prof. Dr. Necdet Üskent, kontrollü açlığın kanserli hücrelerin büyümesini durdurduğunu ve küçülmesini desteklediğini söylüyor.

Vücudun görünmez savaşçısı: Arginin

Kalbi koruyor, cildi yeniliyor, hormonları dengeliyor… Proteinlerin yıkımıyla sentezlenen arginin, bağışıklık sistemini destekleyerek adeta vücuda kalkan oluyor. Dr. Yunus Kayalar, bu amino asidin nohuttan tavuğa, fındıktan yumurtaya pek çok besinde yer aldığını söylüyor.

Maydanoz-Limon Kürü Tehlike Saçıyor!

Maydanoz-Limon Kürü sağlığımıza zararlı mı ? Uzmanlar, maydanoz ve limon kürünün özellikle kalp sağlığı hastaları üzerinde olumsuz etkileri olduğunu bildirdi.

Aşırı aktif mesane kadınları tehdit ediyor! Ani idrar yapma isteği en tipik belirtisi

“Ani idrarım geldi, yetişemedim”, “Çok sık idrara çıkıyorum, böbreklerim iyi çalışıyor”, “Evden çıkmadan önce mutlaka tuvalete girerim” Günlük hayatımızda yaşadığımız veya çevremizden sıkça duyduğumuz bu yakınmalar, toplumda “aşırı aktif mesane” olarak bilinen mesane hiperaktivitesi hastalığının sinyali olabilir.

Kefir Alzheimer’a karşı koruyucu olabilir mi? Uzmandan önemli uyarı!

Diyetisyen Beyza Tağraf, kefirin bağırsak iltihaplarını baskılayarak nöroinflamasyonu azaltabileceğini ancak Alzheimer’dan korunmak için tek başına yeterli olmadığını vurguladı.