Ak Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Adayı belli oldu. Keçiören Belediye Başkanı Altınok, 31 Mart’ta Ankara Büyükşehir’i kazanmak için seçmenin önüne çıkacak.
Turgut Altınok, Keçiören’deki çalışmalarıyla kamuoyu tarafından biliniyor. MHP’ye yakın bir isim olmasıyla öne çıkıyor.
Öyleyse gelin, Altınok’un siyasi geçmişini birlikte inceleyelim.
Cumhur İttifakı’nın 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri’nde Ankara’da göstereceği aday uzun zamandır merak ediliyordu. Kulislerde sıkça dillendirilen Turgut Altınok ismi büyük ölçüde kesinlik kazandı.
Ankara’nın Keçiören ilçesiyle özdeşleşen bir siyasetçi Turgut Altınok. Bu ilçenin belediye başkanlığına, son 30 yılda dört farklı partiden partiden girdiği seçimlerle aday olan Altınok, bu seçimlerin üçünü kazanmayı başardı.
En büyük hayali olan Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanlığı için ise yıllardır aradığı fırsat 2024 yılında önüne geldi.
1957 yılında Ankara’nın Bala ilçesinde doğan Turgut Altınok, genç yaşlarından itibaren milliyetçi bir dünya görüşünü benimsedi.
1990’lı yılların başında MHP’nin Keçiören ilçe teşkilatlarında önemli görevler Altınok, 1994 seçimlerinde de bu partiden Keçiören Belediye Başkan Adayı oldu.
Tüm yaşamının ve siyasi kariyerinin özetlendiği Keçiören ilçesinde ilk kez bu seçimlerin ardından başkanlık koltuğuna oturmayı başardı.
Keçiören’de büyük bir tanınırlığa ulaştıktan sonra 1999 yerel seçimlerinde öncesi, MHP’nin yeni genel başkanı Devlet Bahçeli ile anlaşamadı. Altınok’un adaylığını veto eden Bahçeli, Keçiören’de başka bir ismi aday gösterince ipler koptu.
Bunun üzerine ilk gençlik yıllarından beri içinde bulunduğu MHP’den istifa etti Turgut Altınok.
Fazilet Partisi’ne katılarak bu partinin Keçiören adayı oldu.
Büyük bir başarı göstererek Fazilet Partisi adayı olarak Keçiören’i kazanmayı başardı.
Böylece iki farklı parti kimliğiyle aynı ilçede seçim kazanarak orada özgül bir ağırlığı olduğunu ispatlamış oldu.
Gelin görün ki Fazilet Partisi’ndeki ömrü de çok uzun sürmeyecekti.
Fazilet Partisi’nde yaşanan bölünme sonrası kurulan Ak Parti’nin kurucu üyesi oldu. 2004 yılında bu sefer Ak Parti’den Keçiören adayı oldu ve yine kazanmayı başardı.
Böylece Turgut Altınok, üç farklı siyasi partiden de Keçiören adayı olup üçünü de kazanarak erişilmesi güç bir rekorun sahibi oldu.
Lakin Turgut Altınok bununla da yetinmeyecekti.
2009’da en büyük hayali olan Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanlığı’nı gözüne kestirdi. Bunun için geçmesi gereken çok dişli bir rakibi vardı.
Ak Parti’nin Ankara adayı olmak için Melih Gökçek ile büyük bir parti içi mücadeleye girişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise bu kavgada Gökçek’ten yana ağırlığını koydu.
Gökçek’in kendisi yerine tercih edilmesine çok sinirlenen Altınok, Keçiören adaylığını reddederek 2009’da hiçbir noktada aday olmadı.
Bu kırgınlığın sonunda ise 2013 yılında Ak Parti’den istifa etti.
2014 Yerel Seçimleri’nde ismi birçok partiyle anıldı. Altınok’un tercihi ise Büyük Birlik Partisi oldu ve bu partinin Keçiören adayı olarak seçimlere hazırlandı.
Dördüncü partisinden de aynı ilçede aday olan Altınok, BBP’nin Keçiören’de %30 oy almasını sağladı. Bu büyük artışa rağmen yarışı ikinci bitirerek ilk kez kaybetti.
2014 sonrası özellikle Melih Gökçek’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan ayrılmasıyla Ak Parti’ye geri dönmeye karar verdi.
2019’da tekrar Ak Parti’nin Keçiören adayı oldu ve iki dönemlik aranın ardından tekrar Keçiören’de başkanlık koltuğuna oturdu.
2024 yılı geldiğinde ise 30 yıldır beklediği büyükşehir adaylığı için beklediği fırsat kendisine verildi.
Turgut Altınok’un siyasi geçmişine ilişkin en büyük eleştiri, kendi seçmen tabanının dışında kalan kesimlerin gözünde antipatik bir imaja sahip olması.
Milliyetçi Muhafazakar yönü ağır basan Keçiören ilçesinde hep başarılı olan Altınok’un, bu ilçede oluşturduğu zabıta ekipleriyle ilçede farklı yaşam tarzlarına yönelik baskı kurduğu sıkça dile getiriliyor.
Sosyal medyada ‘ahlak zabıtaları’ olarak isimlendirilen bu ekiplerin sokakta öpüşen veya alkol alan insanlara yönelik müdahaleler yaptığı ifade ediliyor.
Turgut Altınok’un Ankara genelinde bir kampanya yürütürken, Mansur Yavaş’ı yenebilmek için daha kapsayıcı ve çoğulcu bir dil kullanması gerekecek.
Bunu başarıp başaramayacağını ise zaman içinde göreceğiz.
