Bir alem şu Türkiye medyası, gerçekten. Bizim televizyon dahil hemen her haber kanalı Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD), Güney Afrika’nın İsrail’e karşı soykırım suçlamasıyla yaptığı başvuru üzerine dün aldığı kararını bir zafer gibi değerlendirdi. Bilmeyen de bu kararla İsrail’in elinin kolunun bağlandığını, Gazze halkının ölümden kurtulduğunu, nihayet İsrail’in “soykırımla” suçlandığını sanacak.
Olan şudur; UAD, Güney Afrika’nın iddialarının bir kısmının 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi maddelerinin kapsamına girebileceğini kabul etti. Mahkeme, İsrail’in ‘dosyanın reddi’ talebini reddederek davanın görülmeye devam edileceğini duyurdu. Az Şey değil ama abartmamak da gerek.
SÖYLEMEDİ İMA ETTİ
UAD silahlı çatışmanın zorlu koşullarında bile, değerli olan insan yaşamının, yasal anlamda korunması gerektiğini de onayladı. Sonuçta da “İsrail’in soykırım eylemlerinin gerçekleşmemesini sağlamasını”, “soykırıma teşvik eylemlerini önlemesini”, “yapanları cezalandırmak için elinden gelen tüm tedbirleri almasını” karara bağladı. İsrail’in bu bağlayıcı karara uygun olarak attığı adımları bir ay içinde Mahkeme’ye bildirmesi gerekecek.
Yani, UAD İsrail’in “soykırım” yaptığını açıkça söylemek yerine ima etti, ateşkes konusuna da uzak durdu. Hepsi bu. Yani bizim medyanın “İsrail’in soykırım suçu işlediği kararını vermesinin yıllar alacağını” söylediği mahkeme bir sonraki oturumda da soykırım kararı verecek değil. Dava sürse de dosyaya kapandı gözüyle bakılabilir. Oysa UAD, İsrailli yetkililerin Gazze’deki Filistinlilere karşı potansiyel olarak soykırımcı bir dil kullandığını kabul etmişti. Aldığı son kararda bunu açıkça ifade edemediği görülüyor.
RUSYA’YA ÇAĞRI, İSRAİL’E SESSİZLİK
Hadi bunu yapamadı diyelim, binlerce insanın yaşamını yitirdiği çatışma için bir ateşkes çağrısını neden karara bağlamadı peki mahkeme? Ukrayna’ya saldırdığı gerekçesiyle Rusya’ya bu çağrıyı yapmaktan çekinmemişti ama. UAD’dan İsrail’in gerçekten soykırım eylemlerinde bulunduğunu belirlemesi, ardından soykırıma dayalı bu savaşın durdurulması için “ateşkes çağrısı” yapması beklenirdi. Çünkü Mahkeme’ye göre, Filistinlilerin öldürülmesi, onlara bedensel/psikolojik zarar verilmesi, hayatta kalmaları için gerekli olan şeylerden mahrum bırakılmaları da dahil olmak üzere, yasaklanmış soykırım eylemlerinin gerçekleşmesi konusunda, her an gerçekleşecek bir risk vardı. Ama buna rağmen aldığı karara bakın.
RİSK SÜRÜYOR MU BAKACAK
Bu beceriksiz, bu taraflı mahkeme önümüzdeki aylarda davanın tamamını değerlendirirken, Gazze halkının haklarının daha fazla silahlı eylemle “telafisi mümkün olmayacak şekilde zarar görme” riski olup olmadığını değerlendirmeyi sürdürecek. Bu arada Gazzeliler de ölmeye devam edecek tabii.
Bir kez daha vurgulamalı; İsrail’in halen sürdürdüğü savaşın niteliği göz önüne alındığında mahkemenin potansiyel olarak kabul ettiği Soykırım girişimini durdurmanın yolu kapsamlı bir ateşkesten geçiyordu. Mahkeme ateşkes çağrısı yapmamakla İsrail’in önünü açtı. UAD, bir soykırım tehlikesine vurgu yapsa da İsrail’in Hamas’ın sivillere yönelik saldırısı nedeniyle savaştığı tezine de inanmış görünüyor.
Mahkemenin, Güney Afrika’nın İsrail’in soykırım yaptığına ilişkin iddiasının gerçek olabileceğini söylemesi, İsrail’i önlemler almaya çağırması tabii ki önemlidir, kimilerinin sevinmesine de yol açabilir, ama kararları bağlayıcı olsa da İsrail’in bu kararı tanıyacağının bir garantisi yok. Ateşkes çağrısını da tanımayabilirdi elbette ama “iddiaların gerçek olabileceği” belirlemesinin ateşkes çağrısıyla yaptırıma tabii tutulması da daha bir etkili olacaktı. Mahkemenin tüm dünyanın beklediği bir çağrıda bulunması İsrail’in kolay reddedeceği bir beklenti olamaz çünkü.
Karardan Güney Afrika da, Hamas’da memnun olduklarını açıkladı. Yetinmeci bir tutum içinde oldukları ortada. Güney Afrika en azından iddiasının doğru olabileceğinin kabulünden, Hamas da, İsrail’in acil önlemler almaya zorlanmasından ötürü memnun. Bunun şu an sürüp giden savaşa pratik bir yararı yok ama.
Mahkemeden elbette daha fazlasını beklemek doğru olmaz, ancak dünyanın beklediği bir ateşkes çağrısını yapamaması, yapabileceklerinin İsrail lehine sınırlı olduğunu gösteriyor. Soykırım yapıldı kararını hemen veremese de çatışmanın durdurulması için çıkarılacak bir karar doğrultusunda hukuki mekanizmaları harekete geçirebilirdi.
İsrail ile ABD kazandı yine.
Ormanların tarihini aslanlar yazdıkça bu hep böyle olacak.